Efes Grape Ale
İzmir'de Efes Yenilik Atölyesi son yıllarda güzel biralara imza attılar. NEIPA, Weizen, New Zeland Pilsner, Irish Red Ale, son zamanlardaki favorim olan Amerikan Porter veeeeeeee Efes Grape Ale.
Italian Grape Ale ya da Grape Ale Nedir ?
Grape Ale türü İtalya'da ilk olarak 2006'dan bu yana üretilmeye başlanmış, üzüm ya da üzüm şırası eklenen ve ale mayalar ile fermante olan bi' bira türü olarak 2015 yılın BJCP tarafından onaylandı. 2006'da Barley firması tarafından üretilen ilk kraft bira başarılı olunca 2010'da diğer kraft bira üreticileri de bu türe yavaş yavaş merak sardı.
BJCP bu türü iki başlıkta inceliyormuş.
İtalya içinde üretilenler BJCP'de Local Styles başlığı altında X3 - Italian Grapele Ale diye geçiyor. İçeriğinin %40'ı üzüm olmalı gibi bir özel durum da var.
İtalya dışında üretilen biralar Fruit Beers başlığı altında 29D - Grape Ale olarak geçmekte. İngiliz maya ya da Belçika mayası kullanımı önerilirken, daha nötr bir aroma için Amerikan mayalar da kullanılıyormuş. - Belçika mayasının farkını aşağıda belirteceğim) 29 - Grape Ale'da üzüm yoğunluğu daha az olabilir ancak iş deneysellikse daha da farklı eklentiler ve denemeler yapılabilir. Sour IGA denemelerine rastladım mesela araştırmalarımda.
Grape Ale türünü böyle kısaca bir anlattıktan sonra (araştırırken ben de bir şeyler öğrenmiş oldum valla) gelelim Efes Grape Ale birasına.
Nasıl EFES Grape Ale Edindim ?
Sadece 2000 şişe üretilmiş deneysel nitelikteki Efes Grape Ale'in 1309. şişesine ben ulaştım. Benim bu şişeyi bulma hikayem, biraz kovalama, biraz da şans oldu açıkçası. TUBİKOK'un üyelere ait grubunda öğlen saatlerinde Kanyon - Macro'da olduğu bilgisi paylaşılmıştı. Çalıştığım şirket Kanyon'a çok çok yakın ve öğle arası olmasıyla birlikte hemen soluğu Macro'da aldım. Ben gittiğimde, biralar bir köşede süslü bir sepette beklerken görevliler kaldırıyordu. İçki reyonunda biraz bakındıktan sonra görevliye birayı sordum. Kalmadığını belirtti. "Ufak bir gülümsemeyle" az önce götürdüklerini gördüğümü ve bir taneCİK rica ettiğimi belirtim. Sağ olsunlar getirdiler ama getiren yetkili sıkıla sıkıla verdi şişeyi :) Böyle de garip bir durum oluyor işte bu azcık üretilen biralarda. Ama yapacak bir şey yok.
2000cik sayıda üretilen şişelerin yine bira ya da şarap ile ilgisi olmayan kişilere PR gönderisi falan yapıldığını da görünce insanın biraz canı sıkılıyor ama neyseki ben bir tane buldum ve geride kalan PR durumları pek umrumda değil. Ben bu yazıyı gönlümden geldiği gibi yazıyorum mesela.
Gelelim Tadıma ve Özelliklerine
75 cl'lik ama mantarsız şişesi ile bence hem şarapseverlere hem de bira severlere göz kırpmış :) Şişenin tasarımı da oldukça güzel.
Etiket tasarımı; birayı anlatan, ne içtiğini gösteren bilgilendirmelere sahip. Üzüm isimleri yer alıyor. Solda gördüğünüz ana içerik detayları da güzel:
Şerbetçiotu
Malt
Üzüm
Ayrıca her şişede farklı "şişe numarası" yazması insana kendini özel hissettiren bir şey bence. Limited bir şey içtiğini daha iyi kavrıyorsun.
Bu biranın yapımında şarap uzmanlarından elbette bilgi ve yardım alınmıştır diye düşünüyorum. Tür özelliklerinde standart olarak pilsner ya da pale maltı kullanılıyor. Ancak uygun bir tat dengesi için eklenecek üzümlere karar vermek, hazırlık süreci vs oldukça emek isteyen bir iş hakkını vermek lazım.
Gelin bu birayı öncelikle brewmaster'ı Koray Anar'ın açıklamasından okuyalım;
"Grape Ale hem türü itibariyle, hem de lezzetiyle Türkiye biracılığı için bir mihenk taşı olacağına inandığımız ve tüm sektöre çok önemli bir katkısı olacağını düşündüğümüz, 2 yıllık bir hayalin ve Arge’nin sonucu…
Bu ürün aynı zamanda Yenilik Atölyesinden çıkardığımız ilk şişeli ürünümüz, yerli tescilli Pilsen maltlarımızla harmanladığımız EFES Grape Ale’ın farkı, Urla’nın Boğazkere ve Shiraz üzümlerinden elde edilen şıranın kullanılması. EFES Grape Ale, her yudumda hem bira hem şarap notaları alacağınız dengeli bir içim deneyimi sunuyor."
Bu bira bardakta yerini alıp koklandığı an itibaren Belçika mayalarının kendine has o güzel aromaları hemen belli oluyor. Belçika mayası hissini özlemişim ne yalan söyleyeyim.
Gazlılık hissediliyor ve hafif mayhoş bir tadın yanında mayadan gelen aromalara pils maltlarının ekmeksi, bakery aromaları hissediliyor.
Bana göre asıl hikaye bardakta bekledikçe ve ısındıkça, şarabımsı -winey- dediğimiz notalar kendini belli ediyor. Elma, armut, sarı erik gibi meyve notaları, şarabı andıran hisler damağıma geliyor, elbette Belçika mayasının da ısındıkça aromalarını arttırdığını söylememe gerek yok. Güzel bir lezzet karması oluşmuş.
Yeni partide belki üzüm hisse biraz daha fazla olabilir, biraz daha gerekebilir.
Yeni üretimlerde görüşmek dileğiyle.
Şerefe, Saluti.